TTB, Covid-19 Pandemisi 2. Yıl Değerlendirme Raporu’nu açıkladı
Türk Tabipleri Birliği (TTB), pandeminin başından bu yana yaşananların ele alındığı Covid-19 Pandemisi 2. Yıl Değerlendirme Raporu’nu açıkladı …
Türk Tabipleri Birliği (TTB), pandeminin başından bu yana yaşananların ele alındığı Covid-19 Pandemisi 2. Yıl Değerlendirme Raporu’nu açıkladı. Covid-19 sürecinin detaylı bir şekilde değerlendirildiği raporda, pandemi yönetiminin bilimsel değil de kar odaklı olmasının felaketi büyüttüğünün altını çizildi.
TTB’nin Covid-19 Pandemisi 2. Yıl Değerlendirme Raporu’nu, raporu hazırlayan bilim insanları ile Pandemi Çalışma Grubu (PCG) üyelerinin katıldığı bir basın toplantısı ile TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı açıkladı.
Fincancı, resmi verilere göre Türkiye’de toplam vaka sayılarının 15 milyon, ölüm sayılarının ise 100 bin olduğunu, TTB’nin hesapladığı fazladan ölümlerin ise 279 bin olduğuna dikkat çekti.
Sağlık Bakanlığı’nın pandeminin başında bilgileri gizlediğini, TTB’nin ısrarları sonucu bazı bilgileri kamuoyu ile paylaştığını hatırlattı.
Sağlık çalışanlarının bu iki yılda karşılaştığı sorunlar, güçlükler, tükenmişlik ve ölümlerle ilgili detaylı bir analizde bulundu. Pandemi yönetiminin bilimsel değil de kar odaklı olmasının felaketi büyüttüğünün altını çizdi.
YURTTAŞI MÜŞTERİ GÖREN ZİHNİYETE DİKKAT ÇEKİLDİ
Raporda atılan yanlış adımlar nedeniyle aksayan Covid-19 sağlık hizmetlerinin özel sağlık kuruluşlarınca fırsata çevrildiğine yer verilirken, yurttaşı müşteri olarak gören, onun sağlığını değil de kendi çıkarını öne koyan, buna bağlı olarak çeşitli şekillerde rıza üreten zihniyete dikkat çekildi.
Günlük aşılama sayılarının 20 binlere düştüğü, aşılamanın başlamasından bu yana bir yıl gibi uzun bir sürenin geçmesine rağmen hedeflenen aşılama oranına halen ulaşılamadığı belirtildi.
1. Doz aşı yapılmış kişilerin toplam nüfusa oranının yüzde 68.3, 2. Doz aşı yapılmış kişilerin toplam nüfusa oranının yüzde 62.6, 3. Doz aşı yapılmış kişilerin toplam nüfusa oranının yüzde 32.7 olduğu hatırlatıldı.
ÖLÜM SAYILARI AÇIKLANMADI
2020 yılı Aralık ayında açıklanan resmi sayılara bir günde 1 milyon 200 bin vaka eklendiğini hatırlatan TTB PCG üyesi yazılımcı Güçlü Yaman, “O dönemde vaka sayılarına yapılan ekleme gibi, ölümlerinde ölüm sayılarına ekleneceği söylenmişti. Bu güne kadar bu ölümler eklenmiş değil. Yani 2020 yılının sonunda, toplam vaka sayılarına eklenen 1 milyon 200 bin vakadan kaçı öldü, kaçı hayatta kaldı, bu hala açıklanmış değil” dedi.
“GERÇEKLERİN ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ”
TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut ise pandemiyle geçen iki yılda hakikatlerin büküldüğü, gerçeklerin üzerinin örtüldüğü bir süreç yaşandığını hatırlatarak, “TTB ise gerçekleri, bilimin ve aklın yolunu göstererek toplumu bilgilendirerek toplumun en güvenilir on kurumu arasında yer aldı” ifadelerini kullandı.
“COVİD İLE GRİP KARŞILAŞTIRILDI, DUYARSIZLIK ARTTI”
Gelinen noktada en kritik sorunu, “Türkiye’de pandeminin geldiği boyutu hala bilmiyoruz” sözleriyle ifade eden PCG üyesi Mehmet Zencir, Halk Sağlığı Uzmanları’nın da dikkat çektiği gibi verilerin hala güvenilir olmadığını söyledi.
Vaka sayılarının en az olduğu bölgelerin aşıların en az olduğu bölgeler olduğunu, buna bilimsel açıklamanın mümkün olmadığını belirten Zencir, “5. Pikin yaşandığı süreçte önlemler gevşedikçe vaka sayılarındaki düşüş de çok hızlandı, Bu da açıklanabilir bir şey değil. Covid-19’u griple karşılaştırarak toplumda duyarsızlığı ciddi oranda arttıran bir yol izlendi. Pandemiyi ilan eden Dünya Sağlık Örgütü pandeminin hala devam ettiğini söylerken, biz pandemiyi rafa kaldırdık” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARINA HİÇ DEĞER VERİLMEDİ”
PCG üyesi Nasır Nesanır’da iktidarın pandeminin sınıfsal olduğunu göz ardı ettiği gibi, bilimi de göz ardı etiğine, filyasyon döneminde milyonlarca kişiye verilen ve etkisiz olduğu bilinen ilaçlar örneğini gösterdi. Bilim devre dışı bırakılınca koruyucu sağlık sisteminin de aksadığını söyleyen Nesanır, “Birçok ülkede pandeminin ilk üç ayında sağlık çalışanlarının ölümleri de önemli yer tutuyordu. Bu tarihten sonra o ülkelerin büyük bölümünde sağlık çalışanlarının ölümlerinde azalma, bazılarında tamamen durma yaşanırken, Türkiye’de ise tam tersi oldu. Sağlık çalışanlarının ölümlerinin yüzde 97’si üçüncü aydan sonra meydana geldi. Bu da sağlık çalışanlarına hiç değer verilmediğinin en önemli göstergesidir” dedi.