Ali Koç’tan açıklamalar: Aziz Yıldırım, Mourinho, Erden Timur, devlet…
Fenerbahçe Başkan Ali Koç, sarı lacivertli kulüpteki başkanlık seçimine günler kala gündemdeki konulara değindi. Aziz Yıldırım ile aralarındaki gerilim hakkında konuşan Ali Koç, merak edilenlere yanıt verdi.
Fenerbahçe’de 8-9 Haziran tarihlerinde yapılacak başkanlık seçimi öncesinde, adaylardan Ali Koç açıklamalar yapmaya devam ediyor.
Diğer başkan adayı Aziz Yıldırım’la aralarındaki çekişme hakkında önemli ifadeler kullanan Ali Koç, kendisine yönelik ithamlara da yanıt verdi. Fenerbahçe camiasının bu gerilimden memnun olmadığını söyleyen Ali Koç, Mourinho, transfer ve ezeli rakipleri Galatasaray’a yönelik dikkat çeken sözler sarf etti.
Habertürk TV’de katıldığı programda, hedeflerine ilişkin konuşan Koç, milli voleybolcu Ebrar Karakurt’u transfer etmek istediğini de dile getirdi. Devletin her kulübe eşit mesafede olması gerektiğini ifade eden Koç, “Devlet, Galatasaray’a yaptığı kıyakları bize yapmıyor” dedi.
“ÇOK DAHA SERTLEŞECEK”
Ali Koç’un açıklamalarından satır başları:
“Fenerbahçeliler rahatsız, camia rahatsız. Gereğinden fazla sertleşiyor, çok daha da sertleşecek. Aldığım istihbarat bu. Fenerbahçe demokrasisini güçlendiren bir seçim olmalı. Divan seçiminde çok güzel kurallar uygulandı, aynı şey burada olsun istiyordum. İddialar iftiralar havalarda uçuşuyor. Böyle olunca cevap vermek gereği oluyor. En sağlıklı, en medeni yöntem fikirlerin yarıştırılması ama bunun olmayacağı aşikar oldu. 2018 seçiminde, 6 sene boyunca ve şimdi de son olarak bu seçimde açık açık, yeri gelince imayla çok büyük suçlamaları oldu Sayın Aziz Yıldırım’ın, proje, FETÖ’cü gibi gibi suçlamalar. İş boyu değiştirdi, Sayın Acun Ilıcalı’ya sıçradı iftiralar. Pazar akşamına kadar 3-4 yöneticiyi daha hedef alacaklar. Sağlıklı bir durum değil bu. Biz yol arkadaşıydık yıllarca.”
“AZİZ YILDIRIM’A NEFRET DOLU OLSAM…”
“Tabii ki üzülüyorum, üzülüyoruz, kırılıyorum, yeri geliyor kızıyorum. Bir yolculuk var, keşke yaşamasaydık dediğimiz, Fenerbahçe’nin kale gibi durduğu 3 Temmuz süreci var. Sayın Aziz Yıldırım, yöneticilerimiz, profesyonellerimiz haksız yere zulüm yaşarken biz de dışarda mücadele veriyorduk. Ben yönetici olmadan önce de işbirliğimiz vardı. Fenerbahçe başkanı kimse desteklemek durumundaydık. Aziz Bey ile ağabey kardeş durumumuz vardı. Tatsız bir yere evrildi. Zaman zaman Aziz Yıldırım’ı yanlış mı tanımışım duygusu oluyor. Ben seçim sürecinde de seçildikten sonra da Aziz Yıldırım’a üçüncü kişiler önünde laf ettirmedim. Ulaştım, ulaşmaya çalıştım, ona ihtiyacımız olan yerler oldu, yakışacağı yerler olacaktı, Can Bartu’nun cenazesi, Birsel’in jübilesi gibi yerlerde mesaj yazdım, mektuplar geri döndü, telefonla ulaşmaya çalıştım. Aziz Yıldırım’a nefret dolu biri olsam 20 yıl boyunca asistanı olan biriyle devam ettim. Onla ulaştım. Görüşmek istemediğini söyledi. 3 Temmuz’a birlikte çalışacaktık, imtina ettiler. 6 sene boyunca Fenerbahçe ile ilgili konularda ihtiyacımız olan yerler oldu, iddialar, saldırılar karşısında.”
“İŞLER KÖTÜ GİDİNCE KEYİF ALDILAR”
“Bir TFF başkanı çıkıp ‘2011’den beri Türkiye’de şike olmuyor’ dedi. Biz net ve sert bir reaksiyon verdik. Sayın Başkan’ın topa girmesini beklerdik, ters taraftan topa girdi. İşler kötü gittiğinde keyif aldıklarını gördük. Tatsız bir hafta bittikten sonra balıkçılarda vur patlasın çal oynasın. İşler iyi giderken ses seda yok. Hiçbir destek göremedik. Canı sağ olsun. Köstek de olundu ama. Bugün mesnetsiz iddialar o zaman bu ABD projesi, Fenerbahçe filan dertleri değil siyasete girmek için yapıyor dedi. Ankara ile karşı karşıya getirilmeye çalışıldık. Üzülüyorum, keşke olmasaydı diyorum. Canımı vereceğim demeyim ama boynum kıldan ince dediğim kişiyi tanımamışım. Herkes değişiyor, bazen iyiye bazen kötüye. Bir kez daha yarışacağız.”
“KÜÇÜMSENECEK ŞEYLER DEĞİL”
“2018’de aldığımız Fenerbahçe’yi Mourinho alır hale getirdik. Önümüzü görebiliyoruz artık. FFP kıskacı içinde değiliz. FFP’den kurtulmak için kozmetik transfer yapmak zorunda değiliz. Bunlar küçümsenecek şeyler değil. Futbol dışındaki branşlarda ezeli rakiplerle mücadele etmiyoruz, müessese takımlarıyla mücadele ediyoruz. Olimpik branşlara bakın. Geçen Olimpiyatlar’da da en çok biz sporcu gönderdik. Bu sene 18-19’lara gelecek, 17’ydi en son. Bunlar bu kadar mali sıkıntı içindeyken, ülke ekonomisi böyleyken… 2018’de 41 milyon dolar yayın geliri vardı, şimdi 7-8. Vergi 15’ten 40’a çıktı. 3.7 kat vergi maliyeti arttı. Vergiyi futbolcular ödemiyor. Üstüne pandemi geldi. Faiz yüzde 20’den yüzde 47-48’lere geldi. Bir de kur. Biz geldiğimizde 4.5-5’ti, 35’e geldi. Biz geçen sezon 1.5 milyar TL faiz ödedik. Futbol takımımız karlı halde şu an.”
“EBRAR KARAKURT’U İSTERİM”
“Ebrar Karakurt’u isterim ben. Ebrar, müthiş bir oyuncu. Rusya’da istatistikleri kırdı, rekor bırakmadı. Çılgın bir oyuncu, çılgın bir karakter. Bir kere yemek yedik beraber. Orada da şakayla karışık laf açıldı. Dünya çapında bir takım olacaksanız, biz oraya yakınız, en iyi Türkleri almalısınız, Ebrar da öyle biri.”
“JESUS SAĞ KOLU GİBİ KULLANDI”
“Jorge Jesus geldi, 4 kişiyle gelecekti, 8’e çıktı. Benim birine ihtiyacım var dedi, sportif direktör dedi. Kim dedik, Mario Branco dedi. Geldi. Baktık ki sportif direktör değil, Jesus sağ kolu gibi kullandı. İlk başta transferde değildi. Jesus da baskın bir hocadır, göz açtırmaz. Çalışmaya başladık. Bu adam yetenekli, meziyetli, bilgisi var, biz bunu yüzde 10 kullanıyoruz. Jesus ile değerlendirme yaparken, keşke bu adamdan daha fazla yararlansaydık dedi. Jesus, Suudi Arabistan’a götürecekti ama biz ikna ettik, burada kaldı. Çok da iyi yapmışız.”
“BİZİM SİSTEME GÜVENDİ”
“Geçen sene kadro mühendisliğini kendisi, ben, Selahattin Bey ve Ahmet Bey yaptı. Pazarlık yapmasını, network’ünü gördükçe iyi bir adam diyorum. Sadece takım kurmadı, yapı da kurdu. Bence Mourinho’yu bu etkiledi. Hazır bir sisteme geldi. Pazarlık yapmadan 15 milyon euro veriyorum, sportif direktör soruyorsun yok sensin diyorum. Yapı yok, işleyiş tarzı yok, sunum yok. Adam diyor ki sahayla ilgilenirim, futbolcumla, rakiplerimle ilgilenirim. Hem Fenerbahçe’nin tarihinden, büyüklüğünden, bir spor kulübünden fazlası oluşundan etkilendi. Kadroyla ilgili soruyoruz, ihtiyaçlar, eksikler şunlar, şu profilde oyuncular arıyoruz diyoruz. Olaya nasıl bakıldığını görünce bizim sisteme güvendi. Bunlar ön plana çıktı.”
“BU NASIL BİR ZİHNİYET”
“Açıktan para verdin iddiası var, bu iddia bir suç. Bu nasıl bir zihniyet. İrfan Can transferinde de bu oldu, SPK’ya şikayet edeceğim dedi etmedi. Böyle bir iddiada bulundu. Usulsüzlük var dedi. Külliyen yalan. O kadar külliyen yalan var ki, bıktım uğraşmaktan. 45-46’yı 3 sene olarak hesapladım ben. 2 sene olarak hesaplarsanız da 15 milyon, yüzde 10 menajer 16.5, vergisiyle beraber 45’e gelebiliyor. Ben bunu telaffuz ettim. Gelemez mi bir insan daha az paraya, daha başka bir vizyona. Aldım diyorsun, anlaştım diyorsun. Bu ne demek? Bitti demektir. Benim terbiyem böyle. Anlaşınca açıklıyorum. Anlaştık ama bitirdik, sessiz sedasız devam ettik. Niye sessiz sedasız devam ettik? İsmail Hoca’ya büyük saygı duyuyorum, takıma da. Biz hoca değişikliğine gitmek durumunda kalır isek… Bu adamın en fazla çalışmadığı süre 6 ay hayatında. Bu illaki bir yere gidecek. Mario öyle getirdi, temas kuracağım dedi, kur dedik. Hiç pazarlık yapmadık. Sunumlar, anlatmalar, biz anlatıyoruz sen ne anlatacaksın? Nasıl çalışırsın, başkanla sportif direktörle nasıl muhatap olursun, transferi nasıl seçersin? Adam hiç isim vermiyor, hep profil veriyor.”
“MOURINHO İYİ BİR DELİ”
“Ben menajerlik şirketiyle oturup pazarlık yapmam. Biz bu adamla çalışabilir miyiz, o bizle çalışabilir mi düşünüyorum, daha para pula gelmeden önce. Aylardır transfer için çalışıyor Branco. Bu doğal bir sürecin parçası. Suudi Arabistan’dan Mourinho’ya teklif geldi. Aramco var biliyorsunuz, onlar Suudi Arabistan’da 5. takım kuruyor. Onlar çok istedi. Bu adam iyi anlamda söylüyorum iyi bir deli. Sen niye Fenerbahçe’yi istiyorsun dedik, sadece şampiyon olursam başarısız sayılırım, Avrupa’da bir yere getirirsem işte o zaman ‘Special One başardı’ derler dedi.”
“İYİ Kİ TRANSFER ETMİŞİZ”
“Mourinho’nun Fenerbahçe’de bildiği oyuncular var. Acun Bey’in dediği gibi, Szymanski’ye özel bir ilgisi var. Feyenoord’da oynarken onu çok zorlamış. Bazı oyuncular piyasayı değil de oynadıkları oyuncuları, rakip oyuncuları çok iyi bilirler. Szymanski, Mourinho’nun takımını hırpalamış. 30 artı gole katkısı oldu. Benim en beğendiğim tarafı komple defansif ofansif. İpince de bir çocuk. Szymanski’yi Galatasaray alıyordu, Mikonos’tan uçağa bindirdi İstanbul’a getirdiler. Menajeri ondan habersiz yaptıkları için çıldırdı. Biz iyi ki transfer etmişiz. Ekonomik açıdan da çok katkısı olacaktır.”
ERDEN TİMUR KONUSU
“Galatasaray’da sıkıntılı, çalkantılı dönemler olacağını söyledim arkadaşlarıma. Nitekim içeride ciddi sıkıntılar olmuş. Beni ilgilendiren bir konu değil. Sayın Erden Timur kendi bakış açısını anlattı. Diğer taraf kendi bakış açısını anlatır. Bizim konumuz değil. Onlardan çok belden aşağı laflar geldi, ligi bitirtmeyiz lafları. Beni en rahatsız olduğum konu, 4-5 oyuncuyla beraber ilgilendik, açıklanan paraları biliyoruz. Zaha’yı biliyoruz. Tete için Shakhtar’ı aradım, durumu söylediler, pazarlık bile etmedik, çalım dediler. Ndombele’yi önerdiler, kesinlikle almayız dedik. Sponsor diyorlar, sponsor ismi vermiyorlar. Marka olmaz, takım aşkıyla verilir, bir mesaj yazı falan da görmedik. Futbol sektörü, küçük bir sektör. Bunlar işi aile seviyeme taşıdılar, sertleşmek zorundalar. Bu işleri geçen ağustosta tahmin etmiştim. Hayırlı olsun.”
“ZAHA ÇALIM AMA BİZ…”
“Biz Zaha’yla 1 sene görüştük. 8.5 milyon euro maaşta bıraktık biz. Çalım mı çalım ama biz o rakamlara imza atmadık. Zaha’nın KAP’a bildirilen rakamına bak, gerçeklere bak, siyahla beyaz kadar farklı. Biz Zaha’da masadan kalktık. Selahattin Baki beni aradı, ‘Tete ve menajeri burada, akşam gelip görüşmek istiyorlar, maça gelmek istiyorlar’ dedi. Sakın gelmesinler dedim. Ertesi gün görüşmek istediler, tamam dedik. Enteresan bir menajeri vardı. Annex 7 diye bir şey var, 30 Haziran’a kadar başvururlarsa Rusya’da Ukrayna’da oynayanlar, kiralık gidebiliyorlar. Şöyle böyle anlattılar. Durun dedim, Shakhtar’ı aradım. Böyle böyle bir adam geldi dedim, 30 Haziran’ı kaçırdılar, 7 Temmuz’da başvurdular dedi. Biz olmaz dedik. O kadar. Futbolun amiri kim, TFF. Harcama limitlerini kim belirliyor?”
“DEVLET EŞİT YAKLAŞMALI”
“Yok yok. Devlet, Galatasaray’a yaptığı kıyakları bize yapmıyor. Devlet, her kulübe eşit yaklaşmalı. Dolayısıyla onu bir yere koyalım. Dereağzı, bir kısmı Milli Emlak bir kısmı Vakıflar. Benim niyetim, tüm akademiyi kurmak. İnşallah 3 yıl içinde bizim borcumuz görülmeyecek bir noktaya gelmek, yüzde 50 işini bitirmek. Sistemle mücadeleyi sürdürmek. Fenerbahçe’yi 2018’de UEFA’nın raporuna göre en kötü, en riskli takım yapan zihniyetin Fenerbahçe’ye gelmemesini sağlamak.”
“20 YILDIR ZULMEDİLİYOR”
“2 Nisan, Fenerbahçe’nin isyanının resmileştiği olaydır. 10 sene boyunca tabloya bak, 718 Galatasaray 717 Fenerbahçe. İlk 5’tekilerin hepsinin şampiyonluğu var, Fenerbahçe’nin yok. Son 5 senedeki tabloya bak, Fenerbahçe önde, bir tek Fenerbahçe’nin şampiyonluğu yok. Şampiyonlar Ligi finaline gittik. 22. dakikadaki kırmızı kart herkesin dikkatini çekmiş. Fenerbahçe’ye 20 yıldır zulmediliyor. Kurşunlanma olayı nasıl açıkta kalıyor. Kabul edilebilir değil. 17 Mart’taki maç. Devlet yok stadyumda. Emniyet Müdürü hala görevde. Sayın Valimizin de görevde olmaması gerekiyor. 83. dakikada Batshuayi golü atmasa şampiyonluk orada bitecekti. 2-0’dan 2-2’ye gelmesi bile cinayettir, futbol cinayeti.”
“DEVLET BU İŞTEN BIKTI”
“Devlet bıktı bu işten, hükümet de bıktı. Bizim Cumhurbaşkanımızla, hükümetimizle, devletimizle derdimiz yok. Biz hükümet ile devleti ayıran kimseleriz. Hükümete yakın bir klik, bir medya kuruluşu, bazı iş adamları bizi mütemadiyen Sayın Cumhurbaşkanımızla kafa kafaya getirmeye çalışıyor. Riyad olayını bunlar kurguladı. Bunlar küçük klik. Sayın Metin Külünk çok enteresan şeyler söylemiş, gerçek budur. Ankara’ya da kırgınız, bizi dinlemediler Riyad olayında. Belli bir medya grubu var, seçim kampanyamı nasıl ele aldılar bir bakın. Zaten net ortada. Sayın Aziz Yıldırım ‘Ali Koç’un devlete ne kadar yakın olduğunu bilmiyorsunuz, Sayın Hasan Doğan ile her gün görüşüyor.’ dedi. Ben Hasan Doğan ile Riyad’dan 3-4 gün sonra aradım en son, Cumhurbaşkanımız ile görüşmek için. O kadar çok yalan atılıyor ki, hangi birine cevap vereceğiz. Futbol, ülkedeki beka sorunlarından bir tanesi.”
“AZİZ YILDIRIM KİMİ EZMİŞ?”
“Aziz Yıldırım, ‘Bize engel çıkarırlarsa ezeriz’ diyor, kimi ezmiş. 7 senede 3 kere son hafta şampiyonluk alındı. 3 Temmuz oldu. Fenerbahçe’nin haklarını savunma konusunda bir yol haritamız var. Yaptıklarımız sonuç vermeyince dozajı artırdık. Fenerbahçe’nin en büyük gücü, en büyük zaafı. Fenerbahçe’nin caydırıcı gücü, birbirimizle uğraştığımız için yok.”
“İNŞALLAH SAHİPLİK OLMAZ”
“Geldiğim zaman FFP vardı, çözmek için UEFA’ya çok gittim. Onlara göre Türkiye’deki sıkıntıların sebebi sahiplik modeli. Fenerbahçe’nin inşallah ilelebet sahibi olmaz. Futbol için en doğrusu sahipli model. Ancak, sadece Fenerbahçe değil diğer büyük kulüpler için de söylüyorum, inşallah sahiplik olmaz.”