‘Şehit hekimlerimiz unutulmamalı’
Türk hekimlerinin 1. Dünya Savaşı’nda da canları pahasına görev yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Bingür Sönmez, ‘’Bu fedakâr insanların 14 Mart’ı da içine alan Tıp Haftası’nda anılması gerekir’’ diye konuştu.
Kalp Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez, günümüzde şiddete uğrayan, zor şartlar altında çalışan hekimlerin 1. Dünya Savaşı yıllarında gösterdiği fedakârlıklara dikkat çekti. Prof. Dr. Sönmez, bugüne kadar dile getirilmeyen bu konuda şu açıklamaları yaptı: Sarıkamış-Kafkas Cephesi’nde 1914-1918 yılları arasında görevi başındaki (daha önce geçirmiş olanların dışındaki) hekimlerin tamamı tifüse yakalanmıştır. Bu nedenle tifüs, “Hekim katili” bir hastalık olarak da kabul edilir. Buna rağmen savaş dönemlerinde, bakımsız hastanelerde yüzlerce hastaya, korunmasız olarak, insanüstü bir çabayla hizmet vermişlerdir.
İŞTE GERÇEK RAKAMLAR
Kafkas Cephesi’nde şehit olan sağlık personelinin isimleri dönemin 3. Ordu Sıhhiye Reisi Tabip Tuğgeneral Nahit Tunaşar tarafından (1946) Erzurum Mareşal Çakmak Asker Hastanesi şimdi Merkez Komutanlığı olan bina koridorunda mermer paneller üzerine yazılarak sergilenmiştir. Hastane yeni binasına taşındıktan sonra yeni hastane bahçesinde sergilenmektedir. İsimleri saptanan 164 kahramanın 125’i tabip, 25’i eczacı, 6’sı cerrah, 1 diş hekimi, 7 tıp öğrencisidir. Tarafımdan yapılan araştırmada; Şahap Erkoç-Aykut Kazancıgil, Adnan Ataç ve Metin Özata’nın değerli çalışmaları, Genel Kurmay ATASE belgeleri ve anılardan yararlanarak, 74 şehit sağlık personelinin daha ismini saptayarak sayı 238’e, 4 tıp fakültesi öğrencisi daha tespit ederek şehit tıp öğrencisi sayısını 11’e dolayısıyla toplam sayının 242’ye yükselmesini sağladım. Ayrıca daha önce saptanan şehitlerin de künyelerinin eksik bilgilerini tamamladım. 181 pratisyen doktor, 12 cerrah, 36 eczacı, 1 diş hekimi, 11 tıp fakültesi öğrencisi olarak düzenlenmiştir.
‘ÖZEL TÖREN YAPILMALI’
Birinci Dünya Savaşı’nda toplam 2 bin 485 hekimin 350’si şehit olmuştur. Bunun 242’si Sarıkamış-Kafkas Cephesi’ne aittir. Mevcut bin 202 muvazzaf hekimden 163’ü, bin 283 yedek tabipten 187’si kaybedilmiştir. Bu hesaba göre Türk Ordusu’na hizmet eden hekimlerin yüzde 14,08’i hayatını kaybetmiştir. Bütün ordu mensupları arasında erler hariç en yüksek zayiat hekim kesiminde olmuştur. Alman Ordusu’nda ise aynı savaş süresince vefat eden hekim oranı yüzde 5,4’dür. Dünyada hiçbir milletin hekimi Türk hekiminin maruz kaldığı tehlikelere göğüs gererek hayatını feda etmemiştir. Canları pahasına hastaları, yaralıları kurtarmak için çalışırken yaşamlarını yitiren bu fedakâr insanların her 14 Mart Tıp Haftası’nda özel törenlerle anılması gerekir.