Araştırma: Woke kültürü depresyona sebep oluyor
Sosyal adalet ve ırksal eşitliğe vurgu yapan hareketler için kullanılan bir terim olan woke kültürü son yıllarda bilinirliğini giderek artırıyor. Yapılan bir araştırma, woke kültürüne yakın kişilerin depresyon ve kaygıya yakalanma riskinin daha yüksek olabileceğini öne sürüyor.
Finlandiya’daki Turku Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, iki araştırmadan oluşan bir dizide, 5.800’den fazla üniversite öğrencisi ve öğretim üyesinin yanı sıra halkın çeşitli üyelerinden, “woke” (uyanmış) olarak değerlendirilen ifadelere ne kadar katıldıklarını derecelendirmelerini istedi.
Verilen ifadelerde, “Beyazların ortalama geliri siyahlardan daha yüksekse, bunun nedeni ırkçılıktır”, “Trans kadınlar, kadındır” ve “Beyaz bir kişi, siyah bir kişinin nasıl başka bir siyah kişiyle eşit derecede iyi hissettiğini anlayamaz” gibi cümleler yer alıyordu.
Araştırma sonucunda “woke” ideallerle aynı çizgide olanların daha yüksek kaygı ve depresyon vakalarına sahip olduğu bulundu. Üstelik bu ifadelere katılmayanlar kadar da mutlu değillerdi. Kadınların da bu ifadelere katılma olasılıkları erkeklerden daha yüksek çıktı.
ABD’DE BAŞLADI
Finlandiya’daki Turku Üniversitesi INVEST Araştırma Glagship Merkezi’nin baş yazarı ve kıdemli araştırmacısı Oskari Lahtinen, bu kültürün ABD’de başlamasına rağmen artık neredeyse tüm Batı ülkelerine ithal edildiğini söyledi.
Çalışma ilk olarak Turku Üniversitesi’ndeki 851 personel ve öğrenci arasında gerçekleştirildi.
Daha sonra ülke çapında 5.000’den fazla katılımcı üzerinde yapıldı.
Araştırmacılar, beş kadından üçünün “woke” fikirlere olumlu baktığını, ancak yedi erkekten yalnızca birinin aynı şekilde hissettiğini buldu.
Sol siyasi eğilimleri olanların yanı sıra sosyal bilimler, eğitim ve beşeri bilimler okuyan kadınların da sosyal adalet beyanlarına katılma olasılıkları daha yüksekti. Ayrıca daha muhafazakar görüşlere sahip olanların bu ifadelere katılmama olasılıkları daha yüksek çıktı.
Dr. Lahtinen bu görüşlere katılanların daha yüksek düzeyde kaygı ve depresyona sahip olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Yapılan açıklamada, “Bu tutumların orada nasıl ortaya çıktığını bilmek için ölçeğin Kuzey Amerika örneklerinde doğrulanması gerekir” ifadesi kullanıldı.
