‘İliç’teki faciada tüm masraflar şirketten alınsın’
AKP eski milletvekili Prof. Mustafa Öztürk, maden faciasında kayan 30 milyon ton toprağın 400 bin kamyonla taşınıp tüm masrafların şirketten alması gerektiğini söyledi.
Erzincan’da meydana gelen maden faciasında doğayı kirleten yaklaşık 30 milyon ton toprağın altında kalan işçilerin kurtarılması, hafriyatın taşınması ve çevreye verilen zararın önlenmesi için milyarlarca liralık harcama gerekiyor. Maden arama işlerinde tazminat ve sigorta sistemi kurulmadığı için bütün yükün devletin dolayısıyla da halkın sırtına yüklenmesinden endişe ediliyor.
AKP Hatay eski Milletvekili ve Çevre eski Müsteşarı Prof. Mustafa Öztürk, denetim ve ölçümlerden hafriyatın kaldırılmasına kadar yapılması gereken tüm işlerin devlet tarafından yapılıp maliyetin de şirketten alınması gerektiğini söyledi. Sadece hafriyat işinin maliyetinin 5 milyar lirayı bulabileceği ifade ediliyor.
Prof. Dr. Mustafa Öztürk
“BU YETKİYİ DEFALARCA KULLANDIK”
SÖZCÜ’ye konuşan Prof. Mustafa Öztürk, işletmelerin çevreye verdiği tüm hasarların ortadan kaldırılması için devletin acil olarak çalışmaları yapıp her türlü masrafın parasını şirketten alması gerektiğini belirterek “Hukuken yapılması gereken budur. Bu masraflar devletin de halkın da sırtında kalamaz. Biz bu yetkiyi defalarca kullandık. Devlet yine kullanacaktır. Masrafın dışında ayrıca kesilmesi gereken cezalar var” dedi.
Öztürk, müsteşarlığı döneminde baca gazı külü taşıyan bir geminin İskenderun’da battığını, denizin dibindeki maddenin çıkarılması ve çevre temizliği işlerini yapıp tüm masrafı firmadan aldıklarını söyledi.
Facianın yanlış depolamadan kaynaklandığını, dolayısıyla firmanın ağır kusuru olduğunu belirten Prof. Öztürk, 30 milyon ton toprağın kaldırılması başta olmak üzere tüm masrafları ödemesi gerektiğini şirketin de zaten bildiğini, aksi durumda uluslararası mahkemelerin devreye sokulacağını söyledi.
“CİDDİ CEZALAR UYGULANMALI”
Prof. Öztürk, Çevre Bakanlığı dışında faciadan zarar gören diğer bakanlık ve kamu kurumlarının da şirkete ciddi cezalar uygulaması gerektiğini söyledi. Öztürk, Devlet Su İşleri’nin (DSİ) su havzasına zarar verdiği, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün de işin tekniğe uygun yapılmaması ve atıklar nedeniyle ceza kesebileceğini belirtti.
YENİ HEYELAN OLABİLİR
Prof. Öztürk, altın madenindeki atık depo alanında henüz heyelanın bitmediğini, yeni bir hareketlilik olması durumunda tekrar kaymaların başlayabileceğini söyledi. Öztürk, “İlk heyelan dereye doğru kaydı. Bir de üstte heyelanın olmadığı alanda yağmur suyu gölü oluşup yeni bir heyelan olabilir. Yağmur suyunun mutlaka yığına zarar vermeden drenaj edilmesi lazım” uyarısında bulundu.
9 işçiye ulaşmak için başlatılan çalışmalar sürüyor. Heyelan riskine karşı güvenlik tedbirlerinin alındığı bölgede ayrıca toprak ve su analizleri de yapılıyor.
SİYANÜR UYARISI
Prof. Öztürk, kükürt dioksit ve partikülün yanı sıra siyanür havuzundan kaynaklı olarak havadaki siyanürün ölçülmesi gerektiğini söyledi. Havadaki siyanür konsantrasyonunun yüksek olması halinde insan ve canlılar için tehlike oluşturacağını belirten Öztürk, “Bu ölçümlerin yapılıp sonucun rakamsal verilerle halka açıklanması lazım. Ölçüm değerleri limitin altında diyerek açıklama yapılması güven vermiyor” dedi.
“RAPORUNU DOĞRU YAZMAYAN CEZA ALIR”
Prof. Öztürk, depolamanın yanlış yapıldığını şirketin de orada denetim yapanların da bildiğini, raporlarda bu yanlışa işaret eden mühendis ve denetim elemanlarının cezadan kurtulacağını, ancak gelişmeleri rapor etmeyenlerin mahkemede kendilerini savunacak bir durum olmayacağını ifade etti.
Öztürk, “Mahkeme şunu sorar; ey işleten, ey denetleyen depolama işleminin yanlış yapıldığını rapor ettin mi, çalışmaların durdurulması talebini raporuna yazdın mı? ‘Ben böyle bir rapor tuttum, ama uygulanmadı’ diyen mühendis veya denetim elemanı ceza almaz” diye konuştu.