Ekonomistler ‘reform paketi’ için ne dedi?
‘Ekonomi reformları’ paketi, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklandı.
Pakette; kamu maliyesi, fiyat istikrarı, finansal sektör, cari açık, istihdam, kurumsal yönetişim, yatırımların teşvik edilmesi, iç ticaretin kolaylaştırılması, rekabet ile piyasa gözetimi ve denetimi başlıklarında çeşitli düzenleme ve vaatler yer aldı.
Ekonomistler Cem Başlevent, Murat Kubilay ve Emrah Lafçı, açıklanan paketi sozcu.com.tr’ye değerlendirdi.
‘UYGULAMAYA GEÇEMEMİŞ VAATLER’
“Paketin vatandaşı en çok ilgilendiren tarafı, tasarruflarının nasıl yatırıma dönüşebileceğiyle ilgili” diyen Bilgi Üniversitesi Ekonomi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent, “Dijital paralar için yapılacak hukuki altyapı çalışmaları, sermaye piyasalarına erişimin, halka arzlara katılım ve proje finansman araçlarına yatırımlarla kolaylaşması ve bireysel emeklilik sisteminde gündeme gelecek revizyonlar bu kapsamdaki önemli vaatler” ifadelerini kullandı.
Bunun dışındaki maddelerin ağırlıklı olarak, üzerinde hemen herkesin hemfikir olduğu, geçmişte de dile getirilmiş ama uygulamaya geçememiş vaatler olduğuna dikkat çeken Başlevent, “Bu kez ne derece başarılı olunacağını bekleyip göreceğiz” dedi.
‘BUHRAN HÂLÂ GÖZ ARDI EDİLİYOR’
Açıklamadaki çelişkilere dikkat çeken Dr. Murat Kubilay, şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının önemli bir kısmı 2002-20 arasında büyük ölçüde başarılı bir ekonomi yönetimi uygulandığını içeriyor. Ekonominin istihdam ve dış açık gibi zayıflıklarına kısmen değiniliyor; bunların yarattığı sorunların sınırlı olduğunun düşünüldüğü ima ediliyor. Diğer taraftan açıklanan reform paketinin Kasım 2020’de başladığı, yani yeni ekonomi yönetimi tarafından hazırlandığı ifade edildi. Tüm bu sözleri bir araya getirdiğimizde ekonominin içinde bulunduğu buhranın hâlâ göz ardı edildiği ancak sürekli finansal istikrarsızlıklara yol açan ve rekor kıran işsizliğin ise dikkate alındığını görüyoruz.”
“Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat gibi hedefler yerinde fakat bunların nasıl başarılacağı, daha açık bir ifadeyle nelerin eskisinden farklı yapılacağını bilemiyoruz” diyen Kubilay, “Ek olarak fiyat istikrarı yerine daha kapsamlı istikrar tanımının enflasyonla mücadele sürecinde olumsuz anlaşılabilme ihtimali bulunuyor” ifadelerini kullandı.
‘TUTARSIZLIK İÇERİYOR’
Kamu maliyesine ilişkin ortaya konulan hedeflerinse mevcut kamu israfı ile birlikte değerlendirildiğinde inandırıcılığını güçleştirdiğini dile getiren Kubilay, “Ötesi, hatalı bir şekilde kurgulanmış şehir hastanelerinin olumlu anlamda öne çıkarılması, bu anlamda hükumetin geri adım atmayacağını ve mali disiplini sağlayamayacağını ima ediyor. Hazine gelir birliğinden bahsedilmesi de Türkiye Varlık Fonu varken tutarsız bir nokta oluyor” dedi.
Esnafa sağlanan gelir vergisi muafiyetinin kısa sürede olumlu olacağını fakat kamu finansman açığının da eş anlı düşük olacağı beklentisinin tutarsızlık içerdiğini vurgulayan Kubilay, kredi garanti fonuna ek tahvil yatırım fonunun kurulmasının da suistimale açık olma ihtimali bulunduğuna işaret etti.