Adana FM
Adana FM

DOLAR

34,4951

EURO

36,4206

ALTIN

2.957,31

BIST

9.298,54

8 madenci ölmüştü, 11 yıl sonra savcı değişti… Yine karar çıkmadı

Zonguldak’ta 11 yıl önce Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait kömür ocağında 8 madencinin ölümüne ilişkin TTK’nin üst düzey yöneticilerinin de olduğu 9 sanığın yargılandığı dava yine ertelendi.

8 madenci ölmüştü, 11 yıl sonra savcı değişti… Yine karar çıkmadı

TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında 7 Ocak 2013’te yerin 630 metre altında ani metan gazı püskürmesi sonucu taşeron olarak çalışan Star İnşaat A.Ş.’nin 8 işçisi hayatını kaybetti, 8 işçi yaralandı.

Kazanın meydana geldiği dönemde TTK Kozlu Müessese Müdürü olan Kazım Eroğlu, TTK Kozlu Müessese Müdür Yardımcısı Nurettin Yılmaz, Şube Müdürü Ahmet Aktaş, taşeron firma Star İnşaat Genel Müdürü Şafak Sırrı Demirel, şirket ortağı İlal Köksal, şirket görevlileri Ersin Koparan, Mustafa Ünlü ile firma mühendisleri Yüksel Keskin, Murat Çınar ve Uğur Öztürk hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek’ten, Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Dava sürerken, dönemin TTK üst düzey yöneticilerinden Rıfat Dağdelen, Burhan İnan, Mahmut Yılmaz, Mehmet Açıkel, Mustafa Şimşek ve Çetin Onur hakkında Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla yeni iddianame yazıldı. Yöneticilerin yargılaması ana davadan bağımsız olarak devam etti. Ana davada, Star İnşaat Genel Müdürü Şafak Sırrı Demirel, şirket ortağı İlal Köksal, şirket görevlisi Ersin Koparan’a ‘iyi hal’ indirimi uygulayarak ‘Basit taksirle ölüme neden olma’ suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezası verildi.

Dönemin Kozlu Müessese Müdürü Kazım Eroğlu ile Müessese Müdür Yardımcısı Nurettin Yılmaz ‘tali kusurlu’ oldukları gerekçesiyle 3 yıl 4’er ay hapis cezasına çarptırıldı. Eroğlu ile Yılmaz’ın cezaları para cezasına çevrilirken, ana davadaki şube müdürü Ahmet Aktaş ve firma çalışanları Mustafa Ünlü, Murat Çınar, Uğur Öztürk ve Yücel Keskin beraat etti.

2 DAVA BİRLEŞTİRİLDİ

Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi ana davadaki kararı, ‘Bilinçli taksir, uygulanmalı’ diyerek bozdu. Ardından üst düzey yöneticilerin de yargılandığı dava ile bozulan dosya birleştirildi. Birleştirilen dosya ile TTK üst düzey yöneticilerinden Rıfat Dağdelen, Burhan İnan, Mahmut Yılmaz, Mehmet Açıkel, Mustafa Şimşek ve Çetin Onur ile TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü Yapı Denetim Grup Başkanı ve Hizmet Alım Şube Müdürü Ahmet Aktaş, Star İnşaat Genel Müdürü Şafak Sırrı Demirel, şirket görevlisi Ersin Koparan hakkında bu kez ‘Bilinçli taksirle öldürme’ suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılama devam etti.

SAVCI, MÜTALAA VERMİŞTİ

Önceki duruşmada savcı mütalaasında şirket yetkilisi Şafak Sırrı Demirel, şirket görevlisi Ersin Koparan ve TTK Şube Müdürü Ahmet Aktaş hakkında ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olmak’ suçundan ayrı ayrı 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Mütalaada TTK’nin dönemin üst düzey yöneticileri olan 6 sanığın bilinçli taksir suçlamasından beraati istendi.

Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, duruşma savcısının değiştiği görüldü. Duruşmaya, 3 madenci yakını ve taraf avukatları katıldı. Sanıklardan ise sadece Mehmet Açıkel katıldı. Söz verilen madenci yakınlarından Özlem Açıkgöz, “Kararın bir an önce verilmesini istiyorum. 11 yıl sonra içimiz bir nebze serinlesin” dedi.

‘İHALE ETTİKLERİ İÇİN YARGILANIYORLAR’

Birleşen dosya kapsamındaki mütalaanın Yargıtay bozma kararına aykırı olduğunu ifade eden madenci ailelerinin avukatlarından Murat Kemal Gündüz, “Birleşen dosyadaki bilirkişi raporlarında TTK yönetim kurulu üyelerine yönelik kaçınılmazlık tespitleri vardı. Bu raporlarda Star A.Ş.’nin galeri açma ve lağım sürmede yetkin olduğu yönündeydi ancak Yargıtay aksine karar verdi. Yargıtay ‘olayda kaçınılmazlık kusuru yoktur’ diyerek işverenin gerekli önlemleri almadığını ifade etmiştir. Yargıtay Star A.Ş.’nin galeri açma lağım sürme alanında uzmanlığı olmadığını söylemiştir. Ersin Koparan buradaki ifadesinde, Star A.Ş.’nin TTK’nin hurda ekipmanını tamir ettirip, kullandığını söylemişti. TTK yönetim kurulu üyeleri, kaza tarihinde görevde olmadıklarını söyleyerek savunma yapıyorlar ancak onlar bu işi ihale ettikleri için suçlanıyorlar. Savunmalarının reddini talep ediyoruz. Tedbir alınmamış, denetlenip ceza verilmemiş, gerekli sondajlar yapılmamıştır. İddianamede görevi kötüye kullanma denmişse de taksirle öldürme ve yaralanmaya neden olma suçundan karar verilmesini ve bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasını talep ederiz” diye konuştu.

‘TTK YÖNETİCİLERİNE BERAAT İSTENİYORSA MÜVEKKİLİM DE BERAAT ETMELİ’

Maden ocağında yaşananların denetime tabi tutulduğunu ifade eden Şafak Sırrı Demirel’in avukatı Tülay Bekar, şöyle savunma yaptı:

“Başından beri söylüyorduk, bizim müvekkillerimiz suçluysa TTK da hayli hayli suçludur. Usulen eksiklikler var. Birleşen dosya sanıklarına soru soramadık, soru sorma hakkımız elimizden alındı. Soru sorma hakkımız kısıtlandığı için usul işlemlerine katılma hakkımız engellenmiş ve savunma hakkımız kısıtlanmıştır. Bu kadar farklı bilirkişi raporu varken hangi bilirkişinin üstte hangisinin altta olduğunu, kimin raporuna riayet edeceğimizi ben 35 yıllık avukat olarak anlayamadım. Malzeme denetimi, teknik nezaretçi, denetimler gibi sözleşmeler TTK tarafından onaylanmadan, kabul edilmeden, denetim sözleşmesi olan bir işte her şeyi denetlemesi gereken TTK yöneticilerine beraat isteniyorsa müvekkilim de beraat etmelidir.”

Ahmet Aktaş’ın avukatı Zeynep Fulden Çavuşoğlu ise, “Müvekkilimin hukuki sorumluluğu yoktur. Müvekkil olaydan önce 15 gün izinliydi. Tanıklar da söylüyor, Ahmet Aktaş yapılması gereken her şeyi yazılı ve sözlü olarak belirtmiştir. Gerekenler de teknik nezaret defterine yazılmıştır. Görevini eksiksiz yerine getirmiştir. Beraatini talep ederiz” ifadelerini kullandı.

Mehmet Şimşek’in avukatı Zeliha Keskin de, “Aleyhe beyanları kabul etmiyoruz. Müvekkilimin yaşanan olayda kast veya sorumluluğu bulunmamaktadır. Müvekkilimin beraatini talep ederiz” diye savunma yaptı.

YENİ SAVCI SÜRE İSTEDİ

Duruşma savcısı, “Dosyaya görevlendirilmemiz nedeniyle ve dosyanın da kapsamlı olduğu hususu dikkate alındığında inceleme olanağı bulamadığımızdan süre talebimiz vardır” dedi.

Mahkeme heyeti, savcının süre talebini kabul ederek, duruşmayı 19 Temmuz’a erteledi.